Bilindiği gibi, sanatsal yaşama Cumhuriyet Dönemi başlarında devletçe sahip çıkılmıştır. 1950’Iere kadar sürdüğünü kabul ettiğimiz bu dönemde, sanatsal yaşam devletçilik eliyle geliştirmeye, kurumsallaştırılmaya ve yönlendirilmeye çalışılmıştır. Gerek sanat kurumları ve sanat etkinlikleri, gerekse sanat ve sanatçı eğitimi hep devletçilik yoluyla desteklenerek düzene konmuştur. Ne var ki, 1950’ierden sonra bu durum, devletçilik ile özel teşebbüsçülük arasındaki ilişkilerin gelişmesine koşut bir şekilde, özel teşebbüsçülükten yana ağır basmaya başlamış; sonunda, devlet sanat kurum ve kuruluşları, tıpkı bugünkü KİT’lerin durumuna düşmüştür. Nitekim bugün için devlete bağlı sanatsal etkinlikler, sanatsal yaşam içindeki etkisini ve önemini gittikçe yitirmiş bulunmaktadır (örneğin, Devlet Tiyatroları, Devlet Yayınlan, Devlet Plastik Sanat etkinlikleri vs.). Bu dönemde, kapitalistçe ilişkilerin gelişmemişliği oranında, özel teşebbüsçülük de sanatsal yaşama uzakta kalmıştır. Ancak, sanatsal yaşamda devletçiliğin yavaş yavaş çözüntüye uğramasıyla birlikte, özel teşebbüsçülük de kendini belli etmeye başlamış; ortaya çıkan gedikleri kendi ideolojisi ve çıkarları doğrultusunda doldurmaya çalışmıştır.
13 ve üzeri her yaş grubu bireylere hitap eden hobi yağlıboya kurslarımız devam etmektedir. Hobi resim kurslarımıza 12 ay boyunca, istenilen tarihte başlanabilmektedir. Yağlıboya kurslarına sıfır çizimle başlanabilir. İstek ve istikrarla çok güzel yağlıboya tablolar yapılabilmektedir.
Çocuklara Yönelik Yağlı Boya Kurslarımız Devam Etmektedir. Yaz Uygulaması Ve Kış Uygulamaları Şeklindedir. Kış Ayında Eylülde Başlayıp Mayısta Biten ve Haziranda Başlayıp Eylül de Biten Farlı İki Grubumuz Vardır
Güzel Sanatlar Fakültelerinde Okuyan Öğrenciler İçin Takviye Kursları Vermekteyiz. İsteyenler Okul Bittikten Sonra Yaz Dönemleri de Yada Kış Döneminde Derslerimize Katılabilmektedir.
Bilindiği gibi, sanatsal yaşama Cumhuriyet Dönemi başlarında devletçe sahip çıkılmıştır. 1950’Iere kadar sürdüğünü kabul ettiğimiz bu dönemde, sanatsal yaşam devletçilik eliyle geliştirmeye, kurumsallaştırılmaya ve yönlendirilmeye çalışılmıştır. Gerek sanat kurumları ve sanat etkinlikleri, gerekse sanat ve sanatçı eğitimi hep devletçilik yoluyla desteklenerek düzene konmuştur. Ne var ki, 1950’ierden sonra bu durum, devletçilik ile özel teşebbüsçülük arasındaki ilişkilerin gelişmesine koşut bir şekilde, özel teşebbüsçülükten yana ağır basmaya başlamış; sonunda, devlet sanat kurum ve kuruluşları, tıpkı bugünkü KİT’lerin durumuna düşmüştür. Nitekim bugün için devlete bağlı sanatsal etkinlikler, sanatsal yaşam içindeki etkisini ve önemini gittikçe yitirmiş bulunmaktadır (örneğin, Devlet Tiyatroları, Devlet Yayınlan, Devlet Plastik Sanat etkinlikleri vs.). Bu dönemde, kapitalistçe ilişkilerin gelişmemişliği oranında, özel teşebbüsçülük de sanatsal yaşama uzakta kalmıştır. Ancak, sanatsal yaşamda devletçiliğin yavaş yavaş çözüntüye uğramasıyla birlikte, özel teşebbüsçülük de kendini belli etmeye başlamış; ortaya çıkan gedikleri kendi ideolojisi ve çıkarları doğrultusunda doldurmaya çalışmıştır.
Bilindiği gibi, sanatsal yaşama Cumhuriyet Dönemi başlarında devletçe sahip çıkılmıştır. 1950’Iere kadar sürdüğünü kabul ettiğimiz bu dönemde, sanatsal yaşam devletçilik eliyle geliştirmeye, kurumsallaştırılmaya ve yönlendirilmeye çalışılmıştır. Gerek sanat kurumları ve sanat etkinlikleri, gerekse sanat ve sanatçı eğitimi hep devletçilik yoluyla desteklenerek düzene konmuştur. Ne var ki, 1950’ierden sonra bu durum, devletçilik ile özel teşebbüsçülük arasındaki ilişkilerin gelişmesine koşut bir şekilde, özel teşebbüsçülükten yana ağır basmaya başlamış; sonunda, devlet sanat kurum ve kuruluşları, tıpkı bugünkü KİT’lerin durumuna düşmüştür. Nitekim bugün için devlete bağlı sanatsal etkinlikler, sanatsal yaşam içindeki etkisini ve önemini gittikçe yitirmiş bulunmaktadır (örneğin, Devlet Tiyatroları, Devlet Yayınlan, Devlet Plastik Sanat etkinlikleri vs.). Bu dönemde, kapitalistçe ilişkilerin gelişmemişliği oranında, özel teşebbüsçülük de sanatsal yaşama uzakta kalmıştır. Ancak, sanatsal yaşamda devletçiliğin yavaş yavaş çözüntüye uğramasıyla birlikte, özel teşebbüsçülük de kendini belli etmeye başlamış; ortaya çıkan gedikleri kendi ideolojisi ve çıkarları doğrultusunda doldurmaya çalışmıştır.
Anadolu Güzel Sanatlar Merkezi nin Düzenlediği Sergiye Çok Adanalı Dostlarımız Katıldı
Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Fuayesinde Düzenlediğimiz Sergi 9 Gün Açık Kaldı