Yine Batılı ülkelerin kültür politikaları ve yönlendirilmesi sorununa döndüğümüzde şunu da açıklıkla görmekteyiz. Sözgelişi, bugün büyük bir «kültür patlaması» olarak nitelendirilen Fransa’daki duruma baktığımızda, büyük bir atılım sonucu, Fransa tarihinde ilk kez olmak üzere, devlet bütçesinin yüzde biri’nin (altını ben çizdim – A.Ç.) kültür ve sanata ayrıldığına tanıklık ediyoruz. (12) Şaşmamak elde değil! Nasıl oluyor da 6 milyar Fransız frangı tutan bu kültür-sanat bütçesi genel devlet bütçesinin yüzde birini oluşturabiliyor? Hiç kuşkusuz, yerel yönetimlerin sanat ve kültüre katkılarını saymazsak, özel teşebbüsün buradaki rolünü açıklıkla görebiliriz. Nitekim Kanada’da «sanata ve sanatçıya olan yardım ve desteğini kurumsallaştırmış (altını ben çizdim – A.Ç.) olan özel sektör», «sigorta şirketlerinden dev çelik fabrikalarına, çiklet üreticisi firmalardan ayakkabı sanayine, ilaç firmalarından bankalara kadar, hemen her alanda sanatın koruyuculuğunu, örgütsel çabalarla yürütmekte, yol gösterici sorumluluğunu türlü örneklerle göstermektedir.» (13) Hollanda’da «Sanat ve Endüstri Vakfı» adlı kuruluş, sanat dünyası ile endüstri dünyasını birbirine yakınlaştırma çabalarını yürütmekte, sanatçılar adına, endüstri kuruluşlarıyla ilişkiler kurmaktadır.» (14) «İngiltere’de de bir sanat gösterisine ilişkin duvar duyurusunda çoğu kez, tanınmış sigara markalarının, sanayi kuruluşlarının adlarını da görmek olası.»
13 ve üzeri her yaş grubu bireylere hitap eden hobi yağlıboya kurslarımız devam etmektedir. Hobi resim kurslarımıza 12 ay boyunca, istenilen tarihte başlanabilmektedir. Yağlıboya kurslarına sıfır çizimle başlanabilir. İstek ve istikrarla çok güzel yağlıboya tablolar yapılabilmektedir.
Çocuklara Yönelik Yağlı Boya Kurslarımız Devam Etmektedir. Yaz Uygulaması Ve Kış Uygulamaları Şeklindedir. Kış Ayında Eylülde Başlayıp Mayısta Biten ve Haziranda Başlayıp Eylül de Biten Farlı İki Grubumuz Vardır
Güzel Sanatlar Fakültelerinde Okuyan Öğrenciler İçin Takviye Kursları Vermekteyiz. İsteyenler Okul Bittikten Sonra Yaz Dönemleri de Yada Kış Döneminde Derslerimize Katılabilmektedir.
Yine Batılı ülkelerin kültür politikaları ve yönlendirilmesi sorununa döndüğümüzde şunu da açıklıkla görmekteyiz. Sözgelişi, bugün büyük bir «kültür patlaması» olarak nitelendirilen Fransa’daki duruma baktığımızda, büyük bir atılım sonucu, Fransa tarihinde ilk kez olmak üzere, devlet bütçesinin yüzde biri’nin (altını ben çizdim – A.Ç.) kültür ve sanata ayrıldığına tanıklık ediyoruz. (12) Şaşmamak elde değil! Nasıl oluyor da 6 milyar Fransız frangı tutan bu kültür-sanat bütçesi genel devlet bütçesinin yüzde birini oluşturabiliyor? Hiç kuşkusuz, yerel yönetimlerin sanat ve kültüre katkılarını saymazsak, özel teşebbüsün buradaki rolünü açıklıkla görebiliriz. Nitekim Kanada’da «sanata ve sanatçıya olan yardım ve desteğini kurumsallaştırmış (altını ben çizdim – A.Ç.) olan özel sektör», «sigorta şirketlerinden dev çelik fabrikalarına, çiklet üreticisi firmalardan ayakkabı sanayine, ilaç firmalarından bankalara kadar, hemen her alanda sanatın koruyuculuğunu, örgütsel çabalarla yürütmekte, yol gösterici sorumluluğunu türlü örneklerle göstermektedir.» (13) Hollanda’da «Sanat ve Endüstri Vakfı» adlı kuruluş, sanat dünyası ile endüstri dünyasını birbirine yakınlaştırma çabalarını yürütmekte, sanatçılar adına, endüstri kuruluşlarıyla ilişkiler kurmaktadır.» (14) «İngiltere’de de bir sanat gösterisine ilişkin duvar duyurusunda çoğu kez, tanınmış sigara markalarının, sanayi kuruluşlarının adlarını da görmek olası.»
Yine Batılı ülkelerin kültür politikaları ve yönlendirilmesi sorununa döndüğümüzde şunu da açıklıkla görmekteyiz. Sözgelişi, bugün büyük bir «kültür patlaması» olarak nitelendirilen Fransa’daki duruma baktığımızda, büyük bir atılım sonucu, Fransa tarihinde ilk kez olmak üzere, devlet bütçesinin yüzde biri’nin (altını ben çizdim – A.Ç.) kültür ve sanata ayrıldığına tanıklık ediyoruz. (12) Şaşmamak elde değil! Nasıl oluyor da 6 milyar Fransız frangı tutan bu kültür-sanat bütçesi genel devlet bütçesinin yüzde birini oluşturabiliyor? Hiç kuşkusuz, yerel yönetimlerin sanat ve kültüre katkılarını saymazsak, özel teşebbüsün buradaki rolünü açıklıkla görebiliriz. Nitekim Kanada’da «sanata ve sanatçıya olan yardım ve desteğini kurumsallaştırmış (altını ben çizdim – A.Ç.) olan özel sektör», «sigorta şirketlerinden dev çelik fabrikalarına, çiklet üreticisi firmalardan ayakkabı sanayine, ilaç firmalarından bankalara kadar, hemen her alanda sanatın koruyuculuğunu, örgütsel çabalarla yürütmekte, yol gösterici sorumluluğunu türlü örneklerle göstermektedir.» (13) Hollanda’da «Sanat ve Endüstri Vakfı» adlı kuruluş, sanat dünyası ile endüstri dünyasını birbirine yakınlaştırma çabalarını yürütmekte, sanatçılar adına, endüstri kuruluşlarıyla ilişkiler kurmaktadır.» (14) «İngiltere’de de bir sanat gösterisine ilişkin duvar duyurusunda çoğu kez, tanınmış sigara markalarının, sanayi kuruluşlarının adlarını da görmek olası.»