Desen ve yalın anlamıyla çizgi, bir sanatçının doğayla olan sembolik ilişki düzeninin biricik temelidir. Desen, bir sanatçının çıraklık serüvenini öte bir duruma taşıması için gerekli donanımları sağlayan vazgeçilmez bir araç olarak kabul edilir. Bu açıdan çizgi ve desen, plastik sanatların temelinde yer alan vazgeçilmez biçimsel değerleri oluştururlar. Bu değerler, günümüz sanatının barındırdığı güncel dinamikler açısından bakıldığında da geçerliliğini yitirmemiştir. Günümüz sanatında desen, sanatçıların kendilerini çok değişik araçlarla ifade etmelerinde deneysel bir anlatım dili olarak, farklı deneyimleri elde tutacak şekilde kendini gösterir. Geleneksel dönemlerden farklı olarak günümüz sanatı, bu aracı, çağdaş sanatın dinamiklerini sorgulamak açısından ilk plana almayı başarmıştır. Özellikle günümüz sanatının disiplinler arası pratikleri, çizgi ve desenin bir çıraklık deneyimi olgusu olmaktan çıkmasını sağlamış ve desenin dönüşmesini gerçekleştirmiştir. Günümüz sanatçısı, tekil biçim olarak çizgi ve deseni deneysel biçimde her türlü sanat formuna dönüştürerek dolaşıma çıkarmaktadır. Dolayısıyla bu süreç, aynı zamanda, desen ve çizginin bağlamsal konservatifliğini yitirip oldukça yeni anlamlar ve durumlar barındırabileceğine işaret etmektedir.
13 ve üzeri her yaş grubu bireylere hitap eden hobi yağlıboya kurslarımız devam etmektedir. Hobi resim kurslarımıza 12 ay boyunca, istenilen tarihte başlanabilmektedir. Yağlıboya kurslarına sıfır çizimle başlanabilir. İstek ve istikrarla çok güzel yağlıboya tablolar yapılabilmektedir.
Çocuklara Yönelik Yağlı Boya Kurslarımız Devam Etmektedir. Yaz Uygulaması Ve Kış Uygulamaları Şeklindedir. Kış Ayında Eylülde Başlayıp Mayısta Biten ve Haziranda Başlayıp Eylül de Biten Farlı İki Grubumuz Vardır
Güzel Sanatlar Fakültelerinde Okuyan Öğrenciler İçin Takviye Kursları Vermekteyiz. İsteyenler Okul Bittikten Sonra Yaz Dönemleri de Yada Kış Döneminde Derslerimize Katılabilmektedir.
Desen ve yalın anlamıyla çizgi, bir sanatçının doğayla olan sembolik ilişki düzeninin biricik temelidir. Desen, bir sanatçının çıraklık serüvenini öte bir duruma taşıması için gerekli donanımları sağlayan vazgeçilmez bir araç olarak kabul edilir. Bu açıdan çizgi ve desen, plastik sanatların temelinde yer alan vazgeçilmez biçimsel değerleri oluştururlar. Bu değerler, günümüz sanatının barındırdığı güncel dinamikler açısından bakıldığında da geçerliliğini yitirmemiştir. Günümüz sanatında desen, sanatçıların kendilerini çok değişik araçlarla ifade etmelerinde deneysel bir anlatım dili olarak, farklı deneyimleri elde tutacak şekilde kendini gösterir. Geleneksel dönemlerden farklı olarak günümüz sanatı, bu aracı, çağdaş sanatın dinamiklerini sorgulamak açısından ilk plana almayı başarmıştır. Özellikle günümüz sanatının disiplinler arası pratikleri, çizgi ve desenin bir çıraklık deneyimi olgusu olmaktan çıkmasını sağlamış ve desenin dönüşmesini gerçekleştirmiştir. Günümüz sanatçısı, tekil biçim olarak çizgi ve deseni deneysel biçimde her türlü sanat formuna dönüştürerek dolaşıma çıkarmaktadır. Dolayısıyla bu süreç, aynı zamanda, desen ve çizginin bağlamsal konservatifliğini yitirip oldukça yeni anlamlar ve durumlar barındırabileceğine işaret etmektedir.
Desen ve yalın anlamıyla çizgi, bir sanatçının doğayla olan sembolik ilişki düzeninin biricik temelidir. Desen, bir sanatçının çıraklık serüvenini öte bir duruma taşıması için gerekli donanımları sağlayan vazgeçilmez bir araç olarak kabul edilir. Bu açıdan çizgi ve desen, plastik sanatların temelinde yer alan vazgeçilmez biçimsel değerleri oluştururlar. Bu değerler, günümüz sanatının barındırdığı güncel dinamikler açısından bakıldığında da geçerliliğini yitirmemiştir. Günümüz sanatında desen, sanatçıların kendilerini çok değişik araçlarla ifade etmelerinde deneysel bir anlatım dili olarak, farklı deneyimleri elde tutacak şekilde kendini gösterir. Geleneksel dönemlerden farklı olarak günümüz sanatı, bu aracı, çağdaş sanatın dinamiklerini sorgulamak açısından ilk plana almayı başarmıştır. Özellikle günümüz sanatının disiplinler arası pratikleri, çizgi ve desenin bir çıraklık deneyimi olgusu olmaktan çıkmasını sağlamış ve desenin dönüşmesini gerçekleştirmiştir. Günümüz sanatçısı, tekil biçim olarak çizgi ve deseni deneysel biçimde her türlü sanat formuna dönüştürerek dolaşıma çıkarmaktadır. Dolayısıyla bu süreç, aynı zamanda, desen ve çizginin bağlamsal konservatifliğini yitirip oldukça yeni anlamlar ve durumlar barındırabileceğine işaret etmektedir.