Atölyenizde bulunan doğal ve yapay nesnelerle bir kompozisyon oluşturunuz. Kompozisyonunuzda cam, metal, ahşap ve deri gibi nesnelerle, sebze, meyve, bitki, deniz kabukları gibi farklı dokusal yapıya sahip nesneler seçiniz. Oturma konumunuzu, ışığın kompozisyona yandan gelmesini sağlayacak şekilde oluşturunuz. Kompozisyonda ışığın etkisiyle oluşan dokusal etkileri inceleyiniz. Doku, nokta, çizgi ve leke elemanlarını kullanarak kompozisyonun desenini çiziniz. Nokta, çizgi ve leke elemanlarını nesnelerin dokusal etkilerini yansıtacak şekilde kullanarak elemanlar arasında bütünlük oluşturmaya çalışınız.
13 ve üzeri her yaş grubu bireylere hitap eden hobi yağlıboya kurslarımız devam etmektedir. Hobi resim kurslarımıza 12 ay boyunca, istenilen tarihte başlanabilmektedir. Yağlıboya kurslarına sıfır çizimle başlanabilir. İstek ve istikrarla çok güzel yağlıboya tablolar yapılabilmektedir.
Çocuklara Yönelik Yağlı Boya Kurslarımız Devam Etmektedir. Yaz Uygulaması Ve Kış Uygulamaları Şeklindedir. Kış Ayında Eylülde Başlayıp Mayısta Biten ve Haziranda Başlayıp Eylül de Biten Farlı İki Grubumuz Vardır
Güzel Sanatlar Fakültelerinde Okuyan Öğrenciler İçin Takviye Kursları Vermekteyiz. İsteyenler Okul Bittikten Sonra Yaz Dönemleri de Yada Kış Döneminde Derslerimize Katılabilmektedir.
Işığın geliş yönüne göre form renginin açıktan koyuya doğru derecelendirilmesidir. Işık-gölge resimde rengi anlatır, renge bağlı ve renkli resme ait bir terimdir.
Açık – Koyu
Işık objeyi bir noktadan aynı şiddetle aydınlatmadığı için açık-koyu farklıları meydana getirmektedir. Açık-Koyu ton ve valörle ilgilidir.
Ton
Aynı rengin en koyusundan en açığına kadar tonlarına ton derecesi denir. Resimde ışık-gölge derecelemesinin aldığı addır.
TON: Renkli bir objenin planlarının aydınlık ve karanlık dereceleri. Objelerin çeşitli bölgeleri birbirleriyle karşılaştırıldıklarında aralarındaki açıklık ve koyuluk farklarına ton denir.
Bu «kitle kültürü»nün tekelci kapitalizmin uluslararası niteliğinden ötürü hem o belli ülkenin halkı üzerinde, hem de kendilerine bağımlı kıldıkları öbür halklar üzerinde uygulama alanı bulmasının sonuçları ise herkesçe bilinmektedir. [Bir başka yazımızda (20) irdelemeye çalıştığımız bu kültürel sorun üstünde burada durmayacağız.]
«Ülkelerin Kültür Politikaları» yazı dizisinin ortaya koyduğu gerçeklerden en ilginci ise, hiç kuşkusuz, Macaristan’la ilgili olanı. Toplumcu bir ülke olan Macaristan’dan daha önce üstünde durduğumuz ülkelerdeki gibi ne «kitle kültürü», «tüketim kültürü», «kültür endüstrisi», «kültür bunalımı» gibi olgulardan söz ediyor, ne de dolayısıyla büyük sermayenin sanatsal-kültür yaşamını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirişin-den. Bu yazıdan öğrendiğimize göre, «kültür ve sanatta nitelikle niceliği uzlaştırmaya çalışan bir ülke» olan Macaristan’da «ülkenin dört bir yanındaki işçi, köylü kesimlerinden, başkentin en seçkin aydınlarına uzanan çok geniş bir etkinlik alanı» içinde sanat; «yaratıcıların özgür yaratmaları karşısında devletin resmî politikası engelinden çok halkın beğenisi engeli ön plana çıkıyor.» Sanatsal etkinlik rakamları ise şaşırtıcı: «2.600 amatör tiyatro grubu, 1.000 amatör orkestra, 2.000 halk dansları grubu, 1.800 amatör fotoğrafçılık kulübü, 500 amatör kukla tiyatrosu, 20.000 kütüphane, 500 müze…» (21) vb. Yani, sonuç: Sanat satılık değil!.. Bu ülkede toplumcu anlayış yönlendiriyor sanatsal-kültürel yaşamı ve etkinlikleri.